Gönüller sultanı, aşk ve irfan kaynağı, Hazret-i Pir-i Sani-i Halveti, Seyyid Yahya-yı Şirvani, Kaddesallahu Sırrahu’l Fettahi...
“O, nakiblerin nakibi, neciblerin necibi, şeyhlerin şeyhi hem seyyidlerin seçkinlerindendir.”
Halîfelerinden Hazret-i Pir, Dede Ömer Rûşeni (k.s.a.) Efendimiz işte böyle tarif buyuruyor Seyyid Sultanımızı…Yedi iklim dört kıtada, her manada canlara okunan Vird-i Settar’ı var iken, anadili olan Türkçe'nin yanısıra Arapça ve Farsça eserlerini okuyan hakîkat taliplerini maye-i tevhid ile asıllarına mayalayıp dururken, daha hal-i hayatında, üç yüzden efzûn halifesini vasıl-ı ilallah, on bini aşkın dervişini aşk ocağında can eylemişken, şimdi dahi, Şah-ı Merdan'dan aldığı nefesi, asırlar dolaşıp gönülleri tevhid ufkuna seferber ederken, onu hakkıyla tanımak, tanıtmak vadisinde söz söylemek ne mümkün... Seyyid Yahya Sultanımız, tertip buyurdukları, “Virdü’s-Settar” diye bilinen evrad-ı subhiyyesinden maada yirmiye yakın eseriyle günümüz mana yolcularını irşad etmeye devam etmektedir. Kitaplarında, umumi olarak ehlullah yolunun, hususi olarak Halvetiye'nin adab, erkan ve seyr ü süluk tarzını fevkalade üstün bir üslup ve terkiple ortaya koymaktadır. Umarım ve dilerim ki elinizdeki bu eserle, derinliğini idrakte zorlandığımız mevzuları pek sade bir dille bizlere ikram eden Yahya-yı Şirvani Efendimizin bu toprakların kalbine bıraktığı tevhid tohumları, taliplerin gönlünde yeşerip cezbe-i Rahman’ı alemlere yaysın.
Hakikat sırlarının madeni, bir aşk rehberi Seyyid Yahya-yı Şirvani sultanımızın devri daim, demi baki, himmeti hazır, nazarı safa, kelamı mahza şifadır. O’nun Muhammedi nura verdiği ateşin şule ile can bulup irfan meclisinden nasiplenenlere selam olsun. Farsça nesir eserlerinin Anadolu Türkçesi'ne kazandırmak yolunda sarf edilen gayretlerin husulü olan bu kitap okundukça, Seyyid Sultanımızın, nurdan bir silsileyle manayı kendisinden devraldığı, hazret-i server-i kainat ve mefhar-i mevcudat aleyhi efdalü's-salavat ve ekmelü't-tahiyyat Muhammedü'l-Mustafa Aleyhisselam Efendimiz'in ezelden aşina olduğumuz ruh-ı fütuh-ı kuds-i pür-enveri ile ruhlarımızın yeniden aşina olmaklığına vesile olur niyazındayız.
- Ömer Tuğrul İnançer